Gemi Personeli

Boğazlarda boş Tankerler için 'Gas Free' uygulaması önerisi
Çanakkale'deki Kepez Limanının işletmecisi Ali Özgen, boş ve patlama riski taşıyan gemilerin boğaz girişi öncesinde 'gas free' denilen buharla ambar yıkama işlemini gerçekleştirmesinin sağlanması durumunda, bu gemilerin tehlikeli sınıftan tehlikesiz sınıfa geçeceklerini bildirdi.

Özgen, Çanakkale'de görev yapan gazetecilerin '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlamak ve gazeteceleri yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmek üzere Kepez limanındaki işletme binasında toplantı düzenledi.

Burada konuşan Özgen, limandaki atık kabul tesislerinin kapasite artışına gittiğini ve 11 bin ton kapasiteden, 20 bin ton kapasiteye çıktıklarını söyledi.

Boğazdaki atık miktarının ve bunun yarattığı kirlilik miktarının tartışılmaz oranda hızla arttığını ifade eden Özgen, 'Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın son günlerde bazı açıklamaları oldu. Bakanımızın ifadesine göre, tanker trafiğinin 2011 senesinde yüzde 20'ye yakın bir artışa geçmesi bekleniyor. 30-35 milyon ton Kazak petrolünün boğazlardan taşınması gerekiyor' dedi.

Özgen, Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi gereği boğazlardan geçen petrol miktarının önüne geçemediğini ve bunun için de gemilerden yüksek ücret talep etme noktasında 'altın frank' uygulamasına geçmeyi düşündüğünü belirterek, kendilerinin de bu konuda çözüm üretebilmek amacıyla bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.

Denizcilik kuralları gereği tehlikeli ve tehlikesiz geçiş şeklinde iki ayrı hususun bulunduğunu kaydeden Özgen, şöyle konuştu:

'Petrol taşıyan gemilerin dolu geçiş yapmaları herhangi bir kaza anında çevre kirliliği riski taşısa da, patlama ve parlama riski daha az. Boş geçiş yapan gemiler, herhangi bir kaza anında içindeki petrol gazıyla birlikte korkunç yıkıcı etkisi olan depreme ve tsunamiye yol açabilir. Çanakkale nüfusunu yok edebilecek ve İstanbul'da olması durumunda belki milyonlarca insanın hayatını tehdit edebilecek güce sahip. Bu bombalar önümüzden geçiyor. Bu bizim yaşadığımız realitedir. Geçen sene yaklaşık 228 tane gemi arızası bildirilmiş. Bu gemiler sürekli arıza yapabilirler. Bu risk bir şekilde üzerlerinde var. Her ne kadar 10 yılda bir böyle patlamaya yol açabilecek ya da yangına yol açabilecek kazalar istatiksel olsa da, bu bir yıl içerisinde 10 tanesinde olmayacağı anlamına gelmiyor. Bu risk üzerimizde mevcut. Boş ve patlama riski taşıyan gemilerin boğaz girişi öncesinde 'gas free' denilen buharla ambar yıkama işlemini gerçekleştirmesinin sağlanması halinde, gemiler tehlikeli sınıftan tehlikesiz sınıfa geçiyorlar. Yani kuru yük gemilerinden hiçbir farkı kalmıyor' Bu tip gemilerin tehlikesiz sınıfa geçmesi halinde, kaza, kötü niyetli bir yaklaşım yaşanması veya lokal anlamda bir yere çarpması halinde ufak tefek hasarların dışında, insan yaşamını tehdit edecek patlama riskinin yok edilebileceğini belirtti.

Devletin bu konuda bazı uygulamaları olduğuna işaret eden Özgen, sözlerine şöyle devam etti:

'Tehlikeli geçen gemi örneğin 10 lira ödüyorsa, 'gas free' raporuyla tehlikesiz sınıfa geçmiş gemi 7 lira gibi bir rakam ödüyor. Tahmini olarak yüzde 30 civarı indirimli geçiş yapıyor. Bu biraz daha teşvik edilebilirse ve bu gemilere geçiş öncelikleri sağlanabilirse gemi trafik düzenini belirleyen kuruluş tarafından zannediyorum bu gemilerin 'gas free' işlemi yapmaları teşvik edilebilir. Bu anlamda biz de Çevre Bakanlığının izin verdiği ölçüde atık alım ücretlerinde çok ciddi indirimler yapabiliriz. Sadece bu hizmetin görülmesi anlamında, maliyetin altında bu işi yapabiliriz. Çünkü biz, bu tesisin dünyanın en büyük atık alım tesisi olması ve en aktif işleyen tesis olması sebebiyle buradaki işin ticari ve çevresel boyutundan ziyade, insan ve kent yaşamına, boğazların trafik düzeninden yaratılabilecek herhangi etkilere kadar herşey de olumlu etkilerinin olmasını istiyoruz. Burası bizim için çok önemli bir husus. Dolayısıyla bununla ilgili bizim Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Çevre ve Orman Bakanlığıyla yazışmalarımız bu hafta başlayacak.'

Özgen, gelişimini sağlayan ve limanları aktif çalışan ülkelerin bu konuda tutucu davrandıklarını ve işlemlerini yapmayan gemileri kabul etmediklerini vurgulayarak, 'Olayların çözümünü kendi karasularının yakınında değil, daha uzaklarda arıyorlar. Bu kadar aktif gemi hareketinin olduğu bir deniz otobanı, bu kadar yakın seyirle bir şekilde insan yaşamını etkileyebilecek bir kanal maalesef hiçbir yerde yok. Dünyada bunun bir ya da iki örneği daha olmuş olsaydı veya gelişmiş ülkelerde örneği olsaydı, belki biz bunları çok daha rahat onlardan izleyerek yapabilirdik. Ama bizim Denizcilik Müsteşarlığımızın çalışmaları ve bizim gibi bu konuyla uğraşan firmaların mücadeleleri, hakikatten batı standartlarının da üzerine çıktı. Müsteşarlığımızın da bu konudaki yaklaşımları çok iyi' diye konuştu.

Kaynak: Sondakika
Eklenme tarihi: 12.01.2011


	www.gemipersoneli.com		© Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır. Kullanım Şartları Gizlilik Prensipleri İletişim