Yat sahipleri yüksek vergiden yabancı bayrakla kurtuluyor
Değeri milyonlarca doları bulan teknelerin tamamına yakını yabancı ülkelere kayıtlı. Bir bölümü ise turizm ve balıkçılık şirketlerinin üzerinde görünüyor.
Türkiye’de yüksek orandaki vergileri ödemek istemeyen tekne ve yat sahipleri ilginç yöntemlere başvuruyor. Bunlar arasında, tekneleri turizm veya balıkçı şirketi üzerine kaydettirmek ya da yabancı ülke bayrakları taşımak en çok tercih edileni. Marinalarda, sahibi Türk olan yatların büyük bir kısmı ağır vergilerden kaçmak için yabancı bayrak taşıyor. En çok tercih edilen ise Amerika Birleşik Devletleri bayrağı. 150 beygir gücündeki bir yat veya kotranın Motorlu Taşıtlar Vergisi 4 bin 500 (4,5 milyar TL) Yeni Türk Lirası civarında. Aynı özelliklere sahip bir tekne sahibi yatının kaydını ABD üzerine yaptırdığı takdirde, yılda ödeyeceği miktar sadece 800 yeni lira.
Deniz Ticaret Odası Yatçılık Komitesi Meclis Üyesi Faruk Okuyucu, deniz araçlarının vergilendirmesinin çok çeşitli ve yüksek olmasından şikayetçi. Denizcilik Müsteşarlığı’na kayıtlı 10 binin üzerinde deniz aracı bulunuyor. Bu araçların yaklaşık 9 bini ticari maksatla kullanılıyor. Ünlü kişilere ait tekne ve yatların ticari statüde beyan edildiğini ifade eden Okuyucu, TSMF’nin el koyduğu Uzanlar’a ait tekneleri bu duruma örnek gösteriyor.
Yurtdışına tescil işlerini bazı aracı firmalar yapıyor. Bu firmalar, deniz taşıtını yurtdışına kayıtlı göstermek isteyen kişi adına yurtdışında şirket kuruyor. Bu işlerin bedeli ise her yıl için yaklaşık 600 dolar. İki yıl önce aldığı yatının kaydını bir firma aracılığıyla ABD'de yaptıran Haluk Akıltopu, bu durumun avantajlarını gördüğünü söylüyor.
Vergiler, araçların çalışma şekline, ticari ya da şirket oluşuna göre değişiyor. Özel bir tekne almak isteyenler, araç değerinin yüzde 18’i oranında Katma Değer Vergisi; KDV dahil maliyetin de yüzde 8'i oranında Özel Tüketim Vergisi ödemekle yükümlü. Böylece toplam vergi yükü yüzde 27,44'e ulaşıyor. Teknelerden alınan Motorlu Taşıtlar Vergisi, otomobillerden alınanın 8 katına kadar çıkabiliyor. Deniz araçlarından alınan verginin MTV içindeki oranı yüzde 1,8 olmasına rağmen bireysel bazda ağır yükümlülük getiriyor. Bu durumun en dikkat çeken örnekleri, küçük ama beygir gücü yüksek teknelerde yaşanıyor. Bu durumdaki bir tekneyi almak isteyenin ödeyeceği oran toplam fiyatın yüzde 30'unu aşabiliyor. İki yıl içinde mal bedelinin yüzde 57,44'ünden fazla, bir sonraki iki yıl da Motorlu Taşıtlar Vergisi ile birlikte ödenen verginin oranı yüzde 120'yi buluyor. Bu durumda bir tekneye ödenen verginin tutarı 10 yılda aracın fiyatını buluyor. Ağır vergiyi ödemek istemeyenler, ya turizm şirketi üzerine kaydettiriyor ya da yabancı bayrak taşıyor. Bir tekne, turizm şirketi üzerine kaydettirildiğinde Turizm Teşvik Kanunu çerçevesinde sadece Özel Tüketim Vergisi ödüyor. Devlet, bu durumda yüzde 20'ye yakın vergi kaybına uğruyor. Ülkeler, yabancı yatları marinalarına çekebilmek için yabancılara bazı ayrıcalıklar da sağlıyor. Buna Türkiye de dahil. Böylece yat sahipleri, kendi ülkelerinde yabancı bayrak asmakla bu imtiyazlardan faydalanıyor.
Faruk Okuyucu, Türkiye'deki birçok ünlü tekne ve yatın ticari göründüğünü belirtiyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından, aralarında Uzan Grubu'na ait olan yatların da bazıları turizm şirketi üzerine kayıtlı. Hakan Uzan'ın M/Y Princess ile Boston Whaler-Outrage yatları Mavi Turizm Yatırım AŞ üzerine kayıtlı. Uzan Grubu'nun katamaran yelkenli teknesi Tomcat de yabancı bir turizm firmasına ait.
Deniz taşıtını yurtdışında tescil ettirmek için İstanbul'da bazı aracı firmalar hizmet veriyor. Firmalar, ABD'de bu şahıs adına off-shore bir şirket kuruyor. Adres olarak bir avukatlık bürosu gösteriliyor. Tekne sahibi, sadece ilk işlemler sırasında belli bir ücret ödüyor. Daha sonra yılda sadece bir kez 600 dolarlık bir ödeme yapıyor. Böylece yat sahibi Türk olmasına rağmen parayı ABD kazanıyor. AB ülkeleri de denizcilere büyük kolaylıklar sağlıyor. Örneğin Almanya'da bir yatçılık kulübüne üye olmak yeterli. Bazı tekne sahipleri de ada ülkelerinde kurdukları şirketler üzerine araçlarını kaydettiriyor. İki yıl önce 12 metrelik yat alan Haluk Akıltopu, kaydını ABD'de Kaliforniya'nın bir liman kenti olan Dalaware'de yaptırmış. Bir avukatlık ofisi, Akıltopu'nun adına kurulan şirketin adresi gösterilmiş. Şirketi kurmak ve kayıt yaptırmak için bin 200 dolar ödeyen Akıltopu, “Tekneyi alırken yabancı olursa büyük sorunlarla karşılaşacağımı düşünüyordum. Ancak bunun bazı avantajlar getirdiğini gördüm.” diyor.
Yüksek vergilerden en çok mağdur olan kesim ise amatör denizciler. Amatör Denizciler Federasyonu Başkanı Sedat Altunay, konu ile ilgili şikayetleri yazılı olarak Denizcilik Müsteşarlığı'na iletti. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü de incelenmek üzere Maliye Bakanlığı'na bildirdi. Altunay, Türkiye'de denizciliğin geliştirilmesi için MTV'nin ticari kayıtlı teknelerde olduğu gibi bütün teknelerde kaldırılmasını, amatör denizcilerin de turizmciler ve balıkçılarla aynı haklara sahip olmasını istiyor.
Fiyat, motor gücüne göre değişiyor
Tekne ve yatların fiyatları motor gücüne, büyüklüğüne ve modeline göre değişiyor. 10,60 metre uzunluğundaki yelkenlinin fiyatı 85 bin Euro. 9 metre boyunda fiber 2005 model, içinde mutfak, tuvalet ve salon bulunan motoryatın fiyatı ise 75 milyar lira. 6,60 metre uzunluğunda 28 beygir gücündeki motor yata 20 bin YTL'ye sahip olunabiliyor.