Gemi sökümü için kredi talebi
İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki gemi sökümcüler, fizibilite çalışması gerçekleştirmek amacı ile 30 milyon euro kredi kullanımı için AB fonlarına başvurdu.
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Meclis ve Gemi Söküm Sanayicileri Derneği Üyesi Akın Kandemir, kredinin, Aliağa’da bulunan gemi söküm bölgesinin rehabilitasyonu için kullanılacağını söyledi. Kandemir, yine aynı nedenlerden dolayı 280 bin euro kredi için başvuruları olduğunu, 2006 yılının ilk aylarında bu rakamı alacaklarını belirtti.
Kandemir, “Gemi Söküm Sanayicileri Derneği, kredi talebinin gerçekleşmesi için ciddi olarak çalışıyor. Ayrıca, gemi sökümcüler olarak yer tahsisi nedeni ile yaptığımız haklı talebimize olumlu yanıt verilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Gemi sökümcüler, en büyük sorunları olan ‘asbest’ konusuna çözüm getirdi. Kandemir, Almanya’dan ithal edilen cihazlarla Aliağa’ya gelen gemilerin asbestlerinin eğitim görmüş personel tarafından söküldüğünü anlattı. Kandemir, “Asbest ile ilgili hiçbir problemimiz kalmadı. Gemilerden çıkan sintineler ve sıvı atıklar, Çevre Bakanlığı’nın lisanslandırmış olduğu özerk firmalarca gemilerden alınıyor ve bu aşamalar sürekli olarak Çevre Bakanlığı’nın denetiminde gerçekleştiriliyor. Bu çalışmalarda Avrupa standartlarına ulaştık. Şu anda Gemi Söküm Sanayicileri Derneği, Türkiye’de tek lisanslı asbest sökmeye yetkili kuruluş. Yani, Türkiye’nin herhangi bir yerinde eğer asbest sökülecekse gemi söküm sanayicileri dışında hiç kimseyi bulamazlar” dedi.
900 BİN TON KAPASİTE
Gemi söküm bölgesinin kapasitesi 900 bin ton civarında olmasına rağmen, bölgede varolan kapasitenin hepsi kullanılamıyor. Bugüne kadar gemi sökümünde ulaşılan en büyük rakam 600 bin ton.
Kandemir, gemi sökümcülerin ekonomiye büyük katkılarının olduğunu belirterek, “Yurtdışından demir-çelik fabrikalarının ithal ettiği hurdanın aşağı yukarı fiyatı; 220 ile 250 dolar arasında. Bizim aldığımız hurda gemilerin ton başına fiyatı ise 180 dolar civarında. Aradaki fark tamamen Türkiye’de kalıyor. Yalnız ithalat aşamasında yaşadığımız bürokrasi bizi zorluyor. Bürokrasi azalacağı yerde bizden her gün yeni bir evrak istenmeye başlandı. Bu duruma mutlaka çözüm getirilmesi gerekiyor” diye konuştu.