Adriyatik’te çarpışan Türk gemileriyle ilgili rapor hazırlandı
Adriyatik denizinde çarpışan iki Türk gemisiyle ilgili bilirkişi raporu hazırlandı.
Raporda, Ankara Feribotu’nun yüzde 80 kusurlu olduğu vurgulandı. Telsiz kayıtlarında kaza sırasında Ankara Feribotu’nun kaptan köşkünde olduğu anlaşılan iki kadın için de, “Bu 2 bayanın köprü üstünde, o saatte olmasının bir izahı yoktur” denildi.
Adriyatik Denizi’nde 19 Ekim 2011’de 2 Türk gemisinin yaptığı kazanın telsiz kayıtları vahim bir gerçeği ortaya çıkarmıştı. Arnavutluk’un Durres kentinden İtalya’da Bari’ye giden 189 yolculu Ankara Feribotu, Karadağ’ın Bar kentine doğru giden Reina 1 kuru yük gemisine çarparak batmasına neden oldu. Sulara gömülen Reina 1’deki 10 denizciden sadece 2’si kurtulabildi. 6’sı halen çıkarılamayan 8 denizci öldü. Telsiz kayıtlarına göre ise Ankara Feribotu’nun kaptan köşkünde iki kadın olduğu ortaya çıktı. Biri yabancı olan kadınlardan Türk olan “Ne oluyor, Nasıl çarpabiliriz biz bu gemiye ya?” derken, yabancı olan ise “Oh my God!” diye bağırıyordu.
Kazanın bilirkişi raporu da İstanbul 52. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunuldu. Uluslararası Güvenlik Yönetimi (ISM) ve Deniz Taşıma Uzmanı Murat Yenilmez, Gemi Makineleri İşletme Mühendisi Ahmet Şermet ve Uzak Yol Gemi Kaptanı İsmail Karakurt’un hazırladığı raporda Ankara Feribotu’nu suçlayan son derece dikkat çekici bilgiler yer aldı. Bilirkişiler, Ankara Feribotu’nun hatalar zincirini tek tek sıralayarak, kazada yüzde 80’le Ankara Feribotu’nun asli kusurlu olduğunu, yüzde 20 ile de Ankara Feribotu kaptanının talimatını kabul eden Reina 1’in tali kusurlu olduğunu ortaya koydu. İşte bilirkişilerin tespitleri;
- Köprüüstü (kaptan köşkü), yetkisi olmayanların giremeyeceği bir bölgedir. Ankara gemisinin , gemi trafiği olan bir bölgede , üstelik çatışma riski var iken köprü üstünde iki bayan yolcunun olması ISPS (uluslararası gemi ve liman tesisleri güvenlik kodu standartları) kurallarına net olarak aykırıdır. Bu 2 bayanın köprü üstünde , o saatte olmasının bir izahı yoktur.
- Ankara Gemisi kaptanının, Reina gemisinin pozisyon, rota ve hız bilgilerini tamamen yanlış yorumladığı/ algıladığı ortadadır. Reina 1’in seyir fenerleri göz veya dürbün ile kontrol edilse, Ankara Feribotu kaptanı gerçek durumun farklı olduğunu anlayabilirdi.
- Çarpma anında bile Ankara Feribotu’nun dümeni oto pilottaydı. Ankara Feribotu kaptanı son ana kadar dümeni el idaresine almayarak hata yaptı, tespitlerine aşırı güvendi.
- Çatışma prosedürlerinden gemi kaptanı ve hiçbir zabitin bilgisi yoktur.
- Personelin gemi aşinalık ve eğitimi zayıftır. Röle çizgisindeki görevlerini bilmemektedirler.
- Acil durum talimlerinin gerçek anlamda yapılmadığı anlaşılmaktadır.
- Çatışma sonrası acil durum listesindeki unsurlar bilinmemektedir.
- Kurtarma botu 38 dakika 37 saniye gecikmeli olarak indirilmiştir.
- Acil kaza durum raporu, diğer gemilere çatışmadan 10 dakika 37 saniye sonra yapılmış olup, bu esnada denize düşen gemicilerin diğer gemiler tarafından ezilme tehlikesi doğmuştur.
- Çatışmadan sonra acil durum çağrısında kullanılmak üzere geminin mevkisi tam olarak belirlenememiş, çatışma mevkisi yanlış bildirilmişitir.
- Saat 23:41 sularında denizin üzerinde bir ceset bulunduğu bilgisi kaptana iletilmiş, ancak ceset kurtarma botuna alınmamıştır. Ceset olarak tanımladıkları kişinin sağ olup olmadığını tespit etmemişlerdir. Daha sonra bu cesedin denizde kaybolduğu anlaşılmaktadır.
Olay nasıl olmuştu?
8 denizcinin hayatını kaybettiği kaza şöyle oldu: Reina 1’in 3. kaptanı İlyas Güney, tehlikeyi fark edince önünden geçen Ankara Feribotu’nun Kaptanı Atila Günsur’u uyardı. Güney, arkadan geçmeyi planlarken, Ankara Feribotu kaptanının talimatını kabul etti ve gemiyi sola kırdı. Reina 1, 9 dakika sonra Ankara Feribotu’nun önünden geçerken otomatik dümendeki Ankara Feribotu Reina 1’in üzerine gitti ve geminin ortasına çarptı. Su alan Reina 1 de hızla batmaya başladı.