DENSA Denizcilik LNG işine girmek istiyor
Denizcilik'te 1 milyar dlarlık büyüklüğe ulaşan Densa Holding'in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hacı Sabancı, yeni bir sektöre girmek için araştırma yaptıklarını söylüyor.
Sabancı'da 4'üncü kuşak Hacı Sabancı, yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu Densa Holding'le uluslararası arenada saygın bir denizcilik markası yaratmayı hedeflerken, bunun yanında yeni bir sektöre giriş için de araştırma yapıyor. Hacı Sabancı çok genç bir yönetici. Melek yatırımcı olması için kendisine çok teklif geldiğini anlatıyor. Farklı bir sektöre girme düşüncelerinin, isteklerinin olduğunu, yakında bu alana konsantre olacaklarını aktarıyor. Hacı Sabancı, "Perakende dahil kapalı olduğumuz hiçbir sektör yok. Tek kriterimiz çok karlı bile olsa itibarımızı zedelemeyecek bir iş olması" diyor. Görünen o ki yakında Densa Holding bünyesinde yeni bir sektörde yeni bir yatırım söz konusu olacak.
Gelirler 10'da 1'e indi bu yıl 375 gemi indi
Densa Holding'in ana şirketi Densa Denizcilik, Hacı Sabancı'nın babası Ömer Sabancı ve halası Demet Sabancı Çetindoğan'ın yüzde 50-50 ortaklığı ile 2008 Aralık ayında kuruldu. Hacı Sabancı, "Tam da krizin ortasında, gemi fiyatlarının dip yaptığı noktada kuru yük ve tanker gemileri alıp kiraya vererek krizi fırsata çevirmek amaçlandı" diyor. Bu ay başında devralınacak tankerle birlikte şirketin denizdeki gemi sayısı 21'i bulacak. Siparişte, 2015'te devralınacak bir gemi daha var. Yatırım toplamı 1 milyar doları bulmuş. 22 geminin 18'i kuru yük, 4'ü ise tanker. Kuru yükte taşıma kapasitelerinin 1 milyon 200 bin DWT olduğunu belirten Hacı Sabancı, tankerde ise bu rakamın 530 bin DWT olacağını söylüyor. Taşıma kapasitesi açısından Türkiye'de ilk 5 şirketten biri olduklarının altını çizen Hacı Sabancı sektörde, Densa Denizcilik'in kurulması sonrası önemli gelişmeler yaşandığını anlatıyor.
Öngördükleri ve stratejilerini ona göre çizdikleri bir kriz... Sabancı, 2008 yılında yaşanan kriz nedeniyle 2006 ve 2007 yılında alınan çok sayıda siparişin ötelendiğini hatırlatıyor. 2010'da piyasa biraz düzeliyor gibi olunca buna yeni siparişler eklenmiş. İşte tüm bu gemiler 2012'den itibaren suya inmeye başlamış ve piyasada yeni bir arz-talep dengesizliği ortaya çıkmış. Örneğin kuru yükte 80-83 bin tonluk gemilerde arz fazlası çok ciddi boyutta. 2013'te bu tip 375 adet gemi teslim edileceği bilgisini veriyor Sabancı. Yani gemi fiyatlarındaki hızlı düşüşle pek çok yatırımcının bu alana girmesi sektörde tüm dengeleri bozmuş. Hacı Sabancı, "Bu yüzden denizcilik asıl krizi 2012 yılında yaşadı bana göre" diyor. Yaşananlar hem gemi varlık değerlerini hem de gelirleri hızlı bir şekilde düşürmüş. Peki gelirlerde düşüş ne seviyeleri buldu?
"2008'de 120 bin dolara giden bir capesize şimdi 12 bin dolara gidiyor" diyor Sabancı. Sektörde 2014 Haziran'ından önce bir yukarı yönlü çıkış beklemiyor. Ancak Densa bu krize hazırlıklıymış, "Bunu öngörmüştük" diyor Hacı Sabancı. Nakit akışını iyi tutarak, finansmanı kotrol altında tutarak sektörde toparlanmayı beklediklerini anlatıyor.
İkinci el gemi pazarı çok hareketlendi
Yurtdışında piyasaya sürekli satılık gemi çıktığını anlatan Sabancı, "İkinci el gemi pazarı şimdilerde çok hareketli. İkinci el gemi almak şu anda yeni gemi almaktan daha fizible" diyor. Aracılar vasıtasıyla onlara da gemi satmak isteyenlerin teklifleri ulaşıyormuş. Densa'nın ikinci el değil yeni gemi almayı tercih etmesinin ardında ise uluslararası piyasada saygıdeğer bir marka yaratma hedefi yatıyor. Hacı Sabancı, "Biz bu işte kalıcıyız. Jenerasyondan jenerasyona devam edecek bir iş gibi görüyoruz" diyor.
MLC sözleşmesi arz fazlasını eritecek
Sektörün bundan sonra gelir artışı yaşayabilmesi için yeni gemilerin denize daha az inmesi, yaşlı gemilerin ise çekilmesi gerekiyor. Peki son olarak yürürlüğe giren ve limanlara yanaşan gemilere denetimleri artıracak MLC sözleşmesi bu süreci nasıl etkileyecek? "Çok önemli bir etkisi olacak" diyor Hacı Sabancı. Kendi gemilerinin yeni olmaları nedeniyle sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini vurguluyor. 44 ülkenin ardından son olarak İngiltere'nin de imzaladığı sözleşmeye Türkiye'nin de yıl sonuna kadar imza atması bekleniyor. Hacı Sabancı, "Kesinlikle gemi sayısını etkileyecek bu yeni sözleşme. Sektörün yeniden yapılanması kaçınılmaz olacak" yorumu yapıyor.
Ekonomide canlanma başladı, toparlanma var Gemi taşmacılığında krizin derinleşmesinde global ekonomik krizin de önemli etkisi oldu. Bir yandan mal taşıyacak yüzlerce yeni gemi denizlere inerken, global ticaret hızla yavaşladı. Şimdi ticarette de bir canlanma yaşanıyor. Avrupa'dan, ABD'den iyi sinyaller birbiri ardına geliyor. Hacı Sabancı, toparlanmayı bizzat gözlemlediklerini belirterek, "Çin büyüyor, Hindistan büyüyor. Özellikle Çin'deki büyüme çok etkili. Alımları yapan hep Çin, gemiler Uzakdoğu'ya çok çalışıyor. Bu nedenle Çin'deki büyümeyi heyecanla takip ediyoruz" diyor.
Sözleşme peşindeyiz LNG işine de gireceğiz
Gemi taşımacılığı sektörünü seviyor Hacı Sabancı. Aile işinde çalışma kararı almış olmasından çok memnun. Çin ekonomisini izlemek, soya fiyatlarını takip etmek, kısacası dünyanın her bir köşesinde ne olup bittiğini bilmek... "Bir gemimiz Gana'da açığa çıkıyor. O anda bizim rakibimiz Gana'da açığa çıkan diğer gemiler oluyor. Bu noktada o bölgedeki kiralamacıyla imzayı atan başarılı oluyor" derken, işini heyecanla yaptığı anlaşılıyor.
Sabancı pazardaki rekabette en önemli avantajın son dönemde yakıt tasarrufu olan gemilerden yana olduğunun altını çiziyor. Densa'nın gemileri, yeni teknoloji ile donatıldıkları için bu anlamda önemli avantajlara sahip. Filoyu daha da büyütmek istediklerini anlatıyor Sabancı. Kuru yükte yeni yatırım şimdilik düşünmediklerini ancak yapıyı dengelemek için tankerde yeni yatırımın söz konusu olabileceğini anlatıyor. Denizcilik içinde yeni bir alanda LPG ya da LNG taşımacılığına girmek için fırsatları kovaladıklarını anlatıyor. Elinizde kontrat olmadan gemi siparişi vermenin çok da doğru olmadığı, kiracı sayısının çok daha az olduğu bir alan LPG taşımacılığı... "Doğru zamanı bekliyoruz. Daha niş ve gelirlerin daha dengeli olduğu bir alan. Daha uzun vadeli kontratlarla çalışılan, gelir giderin daha dengeli olduğu bir alan. Bunun için bu alanı kovalıyoruz" diyor Sabancı.
Hiç çalışmadan master yapmak faydalı olmuyor
Hacı Sabancı bugün 25 yaşında. Boston Tufts Üniversitesi'nde ekonomi okuduktan sonra Londra'da City Üniversitesi'nde denizcilik finansmanı masterı yapmış ve döner dönmez yeni kurulan Densa Denzlik'i babası Ömer Sabancı ile birlikte yönetmeye başlamış.
Ömer Sabancı ile birlikte çalışmanın onun için başlıbaşına bir eğitim olduğunu söylüyor. Sabancı, eğitim hayatına dönüp baktığında, yüksek lisans-master eğitimi alınmadan önce iş hayatına başlanmasının çok daha verimli olduğunu fark etmiş. "Şimdi gitsem o eğitimden çok daha fazla faydalanırdım. Çalışmadan master yapmanın çok verimli olmadığını kendi deneyimimde gördüm" diyor. Densa'nın 17 kuru yük gemisinin tamamında sadece Türk çalışanlar çalışıyor. Her gemide 21 kişi var. Hacı Sabancı sektörün en önemli sıkıntılarından birinin yetişmiş nitelikli eleman açığı olduğunu söylüyor. Bu noktada Hacı Sabancı verimliliğin artması açısından sektör ve eğitim kurumları arasındaki ilişkinin daha da artması gerektiğini vurguluyor.
Gemi taşımacılığına yeni girişler bekliyorum
Türkiye'de aralarında büyük holdinglerin de bulunduğu pek çok girişimci 2008 krizi sonrası gemiciliğe giriş yaptı. Türk gemilerinin dünya denizlerindeki gücü önemli ölçüde arttı. Hacı Sabancı Türk yatırımcılardan sektöre yeni girişler beklediğini, sektörün daha da büyüyeceğini belirtiyor: "Neredeyse free entry bir sektör, fazla bir bariyer yok. Varlık değerleri düşük. Sektörümüzün daha da gelişeceğine inanıyorum."
Krizde, yakıtı gemi sahibine yazdıran çok oldu
"Biz tanımadığımız bilmediğimiz kiracılar yerine, daha düşük bir fiyat bile verse güvenilir operatörlere kiralama yapmayı tercih ediyoruz. Krizde bu anlamda çok sıkıntı yaşayan oldu çünkü. Yakıt ödemesi tamamen gemiyi kiralayanın üzerindedir. Gemiyi kiralıyor bir firma, yakıtı Çin'den alıyor. Aradan 1 yıl geçiyor ancak yakıt ikmali yapan kişi parayı tahsil edemiyor. Bir kasa bir masa şirket ortadan yok oluyor. Böyle bir durum olduğunda alacaklı firma geminin sahibine gelebiliyor. Yasalara göre haklı. Böyle bir durumla karşılaşmamak için biz güvenilir şirketlere gemi kiralıyoruz. Ama elbette o bilindik büyük alıcılar da bu ortamı kendileri için en iyi şekilde değerlendiriyor."
İşin kalbi nakit akışı, mali raporları okurum
Hacı Sabancı her işte olduğu gibi denizcilikte de nakit akışını çok iyi kontrol etmek gerektiğini söylüyor. "İşin kalbi orada" diyor. Operasyon tarafını çok sıkı tutmak gerektiğinin altını çiziyor.
Maliyetleri kontrol etmek de kritik önemde. Densa Gemicilik, yük gemilerinin operasyonunu tamamen kendi içinde yönetiyor, tankerlerin yönetimi ise outsource edilmiş. Hacı Sabancı şirketlerin denetim raporlarını, finansal raporlarını okumayı çok sevdiğini anlatıyor. Herhangi bir ortaklığı olmadığı şirketlerin bile ‘röntgeni' olan bu raporları okumak, o şirketlerin akışlarını görmek özel zevklerinden biri. Peki Densa halka açılır ve birileri de onların raporlarını okur mu? Hacı Sabancı, "Kapalı değiliz buna. Belki yurtdışında halka arz olabilir ama henüz erken" diyor. Dünya (Özlem ERMİŞ BEYHAN)
Türk Bayrak
Densa denizcilik yöneticilerinin neden Türk bayrağını tercih etmediklerini ben şahsen kabullenemiyorum ümidim hertürlü sorunlara rağmen ileride densa gemilerinin Türk bayrağınını gururla dünya denizlerinde dalgalandırmasını arzu ediyorum. Yazan: bekir alkan - 6.09.2013 12:22:25
Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz