Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
25 Kasım 2024
Haber
Anket
Gemi kaynaklı hava kirliliğine çözüm İTÜ'den
İTÜ tarafından geliştirilen “GEMİSYON” projesiyle, gemi kaynaklı hava kirliliğini denetlemek, kontrol altına almak ve azaltmak mümkün olacak. İTÜ, ilk akredite ölçüm laboratuvarı ile sadece İstanbul’da değil, tüm dünyada geçerli olacak analizler gerçekleştirmeyi hedefliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Türkiye’de gemilerden çıkan emisyonları (kirleticileri) ölçümleyecek ilk akredite laboratuvarı hizmete açıyor. Laboratuvar sayesinde özellikle İstanbul’da, Uluslarası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) kurallarına uygun şekilde gemi emisyonu ölçümü yapılabilecek.

Tam adı, “İstanbul'da Gemi Emisyonları Ölçümünde Hizmet Verecek Akredite Bir Laboratuvarın Geliştirilmesi ve BİT Destekli Eğitim Projesi” olan proje, İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından destekleniyor ve İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından yürütülüyor.

Proje koordinatörü Prof. Dr. Selma Ergin, GEMİSYON projesi kapsamında açılacak laboratuvarla birlikte, gemi emisyonlarında kontrol ve denetim sağlayacaklarını ifade etti. Ergin, kurulacak laboratuvarın başlangıcını, amacını ve nasıl fayda sağlayacağına değindi:

“Proje 6 kişilik bir ekip tarafından Eyül 2013’te başladı ve 31 Mayıs 20014’te sona erecek. Projemizi, dokuz aylık süre içerisinde eksiklerimizi tamamlayarak, akredite bir laboratuvar olarak hizmete sunmuş olacağız. Amacımız, ilgili kurumlara gemilerin emisyonlarında kontrol ve denetim eğitimleri vermek. Bu laboratuvar, Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarına altyapı olışturacak. Gemi kaynaklı hava kirliliğini bu sayede denetleyebileceğiz ve kontrol altına alabileceğiz. İnsanları bilinçlendirecek ve ilgili kurumlara bu denetim kontrolünün nasıl yapılacağını öğretebileceğiz. Türkiye’de böyle bir laboratuvar sadece TÜBİTAK’ta var; ama bazı donanım konusunda eksikler bulunuyor. Akredite bir laboratuvar olarak Türkiye’de ilk olacağız.”

İLK PROJE: AZOT OKSİT EMİSYONU

Gemi emisyonları, geminin bacasından çıkan kirletici gaz olarak tanımlanıyor. Söz konusu kirletici gazlar azotoksit, kükürtoksit, karbondioksit, karbonmonoksit, yanmamış hidrokarbonlar ve partiküller şeklinde sıralanabilir. Prof. Dr. Ergin, 2005 yılında yaptıkları gemi projelerinin, IMO tarafından azot oksit ve kükürt oksit emisyonlarına koyduğu limiti karşılamaması sonucunda ilk olarak azot oksit emisyonunu azaltan sistemi geliştirdiğini ifade etti.

Ergin, “İlk yaptığım proje, azot oksit emisyonlarını azaltan sistem üzerine oldu. 2 gemide orijinal sistemi taktık ve azot oksit emisyonlarını azalttık; ölçümleri ise TÜBİTAK aldı. 2005 yılında yeni kurallarla beraber konuyla ilgili çalışmaya başladık. Geçmişte bu sistemleri geliştiriyor ama ölçemiyorduk. Üniversitemizin desteğiyle 2012 yılında, açılışını yaptığımız bu laboratuvarı kurduk” açıklamasını yaptı.

Laboratuvarda azot oksit, kükürt oksit, oksijen, karbondioksit, karbonmonoksit emisyonalarını ölçecek gaz analizörleri bulunuyor. Laboratuvar kurulmadan önce yanmamış hidrokarbonları ölçebilecek gaz analizörünün ve örnekleme sistemlerinin olmadığını belirten Ergin, “Burası akredite olmadığı için bazı motor firmaları hala yurtdışına gidip emisyon ölçümlerini yaptırıyor. Biz bu eksikliklerimiz tamamlayıp akredite hale getirerek tüm dünyaya hizmet vermek istiyoruz” dedi.

Ergin ayrıca, “Gemi emisyonları, IMO’nun ‘Marpol Ek 6 (Gemi Baca Gazlarından Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar)’ kurallarına göre düzenleniyor. Türkiye bu düzenlemeye taraf durumunda değil. Taraf olduğumuzda gemilerin emisyonlarını kontrol edebilir hale gelecek ve denetime başlayabileceğiz” ifadesini kullandı.

15 TANE YÜK GEMİSİ 760 OTOMOBİLE EŞDEĞER

15 tane en büyük konteynır gemisi tüm dünyadaki otomobillerin yaydığı emisyonu yayıyor. Bu miktar, neredeyse 760 otomobilden yayılan emisyona eşit. Gemiler, yaptıkları emisyonlar bulundukları bölgede ciddi ölçüde kirliliğe neden oluyor. “Kaynağa ne kadar yakınsak o kadar fazla kirleniyoruz” diyen Prof. Dr. Ergin, laboratuvarda kullanılan cihazları değindi:

“Laboratuvarda, gaz analizörü, azot oksit, kükürt oksit, karbondioksit, karbonmonoksit ve oksijen emisyonlarını ölçen cihazlar bulunuyor. Yanmamış hidrokarbonları ölçen ve partikül ölçümü yapan sistemlerimiz de mevcut. Bunun yanı sıra baca gazındaki duman miktarını da ölçebileceğiz. Daha önce biyo-dizelin emisyonlarına etkisine bakarken duman miktarının arttığını gördük; ama ölçememiştik. Duman miktarını da ölçebilir hale geleceğiz ve bunları akredite bir laboratuvarda yapacağız. Ölçümlerimiz sadece İstanbul’da değil, tüm dünyada geçerli olacak.”

İNSAN SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ ADIM

Projeye katkı sağlayan Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisi Mehmet Akman, sürecin Marpol Ek 6’dan sonra revizyona uğradığını belirterek şöyle devam etti: “Azot oksitle ilgili ortaya koyulan teknik dökümanları inceleyerek, nasıl uygulanabilir hale geleceği ve hangi kurallar dahilinde uygulamalar yapılacağı konusunda araştırmalar yapıyoruz. Proje sürecinde, BİT destekli eğitim kapsamında eğitim vereceğiz. Burada bulunan cihazlar çok özel. Proje kapsamında, yeni cihazlar da gelecek. Böylece, gelişmiş ve daha donanımlı laboratuvara kavuşacağımızı söyleyebilirim.

Projede desteği bulunan bir diğer Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisi Murat Durmaz, çalışmalarının çevre açısından önemine değindi: “Gerçekleştirdiğimiz hesaplamaları belirli yöntemlere göre yapıyoruz. Marpol ek 6 anlaşmasına dahil olduğumuz zaman, egzoz gazını belli bir orana düşürebileceğiz. Bunun yanı sıra laboratuvar hazır olduğunda birçok yetenek kazanmış olacağız. Örnek olarak, bacalardan çıkan küçük partiküllerin çapını ölçebileceğiz. Biz bu azot oksitleri akredite bir şekilde verdiğimiz zaman insanlar bunun üzerinden çalışmayı yürütebilecek. Bunlar sağlık için de, çevre için de çok önemli.”

TARİHİ YAPILARA ZARAR VERİYOR

Emisyonların çevreye verdiği zararlara değinen Prof. Dr. Ergin, emisyonun kontrol altına alınmasıyla insan sağlığı ve çevre için önemli bir adım atacaklarını belirtti. Ergin, “Tek bir geminin yaydığı emisyon miktarı insan sağlığına, ozon tabakasındaki deliğin büyümesine; yani küresel ısınmaya neden oluyor. İstanbul gibi tarihi bir şehirde tarihi yapılara zarar veriyor. Deniz canılılarına da zararı var. Özellikle 2.5 mikrometrenin altında olanlar gidip doğrudan ciğerimize yapışıyor ve kanserojen etki yaratıyor. Dünyada gemilerin kanserojen riski üzerine çalışmalar yapıldı; çünkü Amerika, Kaliforniya eyaleti kıyılarını emisyon kontrol alanı olarak ilan ettirdi. Bizim ya da herhangi bir devletin kıyılarını, emisyon kontrol alanı ilan ettirebilmesi için, bu gemilerin verdiği zararların belirlenmesi gerekiyor. Bunun için bilimsel çalışmalar yapıp, bu gemilerden salınan emisyonların ne kadar zarar verdiğini göstermeliyiz. Yaptığımız çalışmalar belki ileride Boğaz’ların emisyon kontrol alanı olarak ilan edilmesinde kullanılabilir. Emisyon kontrol alanı olursak, gerçekten çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkileri azaltmış oluruz.”

GEMİSYON projesinin ekip üyeleri: Prof. Dr. Selma Ergin, Prof. Dr. Oya Okay, Yard. Doç .Dr. Şafak Nur Ertürk, Öğr. Gör. Dr. Serdar Köroğlu, Müh. Murat Durmaz, Müh. Mehmet Akman.



Kaynak: ntvmsnbc (Özge Özkul)
Eklenme tarihi: 03.10.2013




Share |




YORUMLARINIZ




Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:
Denizcilik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz
Çok güzel
Mecbur kalınca yapılacak bir iş
Zabit için iyi alt personel için kötü
Kesinlikle yapılmaz

Önceki Anketler
Kurumsal Üyelerimiz
 ATLAS GRUP Denizc..
 GEMEK Denizcilik ..
 ULUSAL Denizcilik
 EFE Gemi İşletmec..
 ALYANS Denizcilik
 ONURHAN Denizcili..
 DOĞRUYOL KARDEŞLE..
 CAPELLA Denizcili..
 NAUTİLUS Diving
 SEA PARTNER Inc.
...


www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim