Türkiye'nin yükünü kim taşıyor
Kamyoncular, yabancı plakalı araçlara Türkiye'nin daha fazla yükünü kaptırmamak için savaş veriyor. Çünkü son 10 yılda yabancı TIR’ların payı yüzde 10’dan yüzde 44’e çıktı.
Benzer pazar kaybı denizde de var. Türkiye'nin denizyolu dış ticaret taşımalarında Türk bayraklı gemilerin payı aynı sürede yüzde 30'dan yüzde 14'e geriledi. Türk bayraklı gemiler pay mı kaybediyor sorusuna Türk deniz ticaret filosunun bayrak dağılımı adres gösteriliyor. Çünkü Türk armatörlerin kontrolünde 31 milyon dwt'lik bir filo bulunuyor ve bunun üçte biri Türk bayrağında çalışıyor. 2003 yılında Türk armatörlerin kontrolündeki yabancı gemilerin filodaki payı yüzde 20 iken bugün yüzde 70’lik bir paya sahip oldu.
Demek isteniyor ki, yükleri yabancı gemiler taşıyor gibi görünse de aslında taşıyanlar yine Türk gemiler taşıyor. Çünkü gemilerin sahipleri Türk.
Gerçekten öyle mi?
Türkiye'nin dış ticaret taşımalarında en büyük pay denizyoluna ait. Yüklerin miktar bazında yüzde 87’si denizyoluyla taşınırken, değer olarak da yüzde 53'ü gemilerle taşınıyor. 2013 yılında Türk limanlarında 277 milyon ton ihracat ve ithalat yükü elleçlendi.
Avrupa, Kuzey Afrika ve Karadeniz ülkeleri Türkiye'nin ihracatında büyük payı oluşturuyor. Türkiye’nin ihracatında ilk 20’yi oluşturan ülkeler arasında ABD ve Çin’i çıkarırsak diğerlerinin yakın bölgelerde olan ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin komşularıyla yaptığı ticaretinde koster tonajı büyük önem taşıyor. Türk armatörlerin sahip olduğu toplam gemi filosunda ciddi artış olsa da koster tonajında gücünü kaybediyor. Çünkü son verilere göre koster filosunun 3 milyon dwt’nin adına düştüğü belirtiliyor. İstanbul Navlun Endeksi'nin hazırladığı son rapora göre; Akdeniz ve Karadeniz'de çalışan toplam koster filosunda Türk armatörlerin payı, dört yılda yüzde 32'den yüzde 27.5'e geriledi.
Bu açıdan yabancı bayraklı olsa da yükleri Türk armatörlere ait gemilerinin taşıdığını söylemek bence tartışılması gereken bir konu.
Dünya Ekonomi Televizyonunda yayımlanan Sektör Zirvesi'ne katılan Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Türkiye’nin 2023 yılında 1.2 trilyon dolar dış ticaretini örnek göstererek oluşacak 50 milyar dolarlık navlun gelirine vurgu yaptı. Bu yükleri kendi gemilerimizle taşımamız halinde cari açığın düşürülmesine katkı sağlayabileceğini vurguladı. Bugün bile yüklerin Türk armatörlere ait gemilerin taşıdığı şüpheliyken 10 yıl sonrasında bu yükleri taşımayı hedefleme bana hayal gibi geliyor, tıpkı 50 milyar dolar ihracat yapacağımız gibi!
Türkiye’nin toplam konteyner trafiğinin yüzde 30’unu sadece İtalyan bir armatör kontrol ediyor. Ülkenin hava kargo trafiğinin yüzde 55’i bir Alman lojistik firmasının kontrolünde. Doğalgaz başta olmak üzere enerjimizi yabancı tankerler taşıyor. Yaşlanan koster filosu her geçen gün erimeye devam ediyor ve yenilenemiyor.
Türk TIR’ları ülkedeki vergisel maliyetleri azaltmak, kota ve geçiş belgesi sıkıntılarını aşmak için Doğu Avrupa ülkelerinde kurdukları filolarla taşıma yapıyor. Tıpkı armatörlerin Panama, Malta ve Marşal Adaları’nda kurdukları şirketler üzerinden gemilerini işlettiği gibi.
Görüldüğü gibi akan su engel tanımıyor. Sanırım devlet, meslek örgütlerine biraz kulak asarak suyun önündeki engelleri kaldırmakla işe başlayabilir.
Kendi gemimizi yapmayı başarmışsak, kendi yükümüzü neden taşıyamayalım.
Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
Kurumsal Üyelerimiz
ASYA Nakliyat Ve ..
ÖZSAY Deniz nakli..
EKİNCİ Gemi Hizme..
SERMAR Denizcilik
AREL Denizcilik
YEŞİL Marmaris A...
GİSAN Gemi
KALYONCU RoRo Shi..
KANLAR Denizcilik
SAFİR Gemi Tasima..
...