'Ender Eserler Sergisi' ziyaretçi bekliyor
Türkiye Denizcilik İşletmeleri Müzesi'nde sergilenen ve aralarında Atatürk'ün 1924 ve 1931 yıllarında seyahat ettiği vapurlarda kaleme aldığı 7 adet imzalı orijinal el yazmasının da bulunduğu 507 parça eser İstanbullular'ın ilgisini bekliyor.
Karaköy'de faaliyet gösteren müzenin sorumlusu Ali Bozoğlu, AA muhabirine, müzede çoğunluğu denizcilik alanında olmak üzere geçmişten günümüze önemli şahsiyetlere ait çok ender rastlanan eşyalar, beratlar ve belgelerin bulunduğunu söyledi.
Bozoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924 yılında Marmara Vapuru ve 1931 yılında Ege Vapuru ile yaptığı seyahatler sırasında kaleme aldığı 7 adet imzalı orijinal el yazmasının müzenin en nadide eserleri arasında yer aldığını dile getirdi.
Atatürk'ün Samsun'a gittiği Bandırma Vapuru'nun maketi, Geminin kaptanı İsmail Hakkı Durusu'nun liman cüzdanı ve geminin dümeni ile Basra Vapuru'nun, Maltepe Yolcu Gemisinin, “Hereke 3” Arabalı Vapurunun maketlerinin de sergilendiğini anlatan Bozoğlu, ayrıca 4 kez Amerika seferi yapmış Gülcemal Vapuru'na ait maketin de yer aldığını belirtti.
Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Müzede aynı zamanda Atatürk'ün Gülcemal Vapuru'nda kullandığı koltuk ve tavla masası, geminin ahşap tavan bordürleri ve piyanosu da bulunuyor. Gemi, 1874 yılında Titanic'i yapan White Star firması tarafından inşa edilmiş. Sultan Mehmet Reşat'ın annesinin ismi verilen Gülcemal, 1911 yılında Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi tarafından satın alınmış. Atlantik Denizi'ni en hızlı geçen gemi unvanını alan Gülcemal'e bu nedenle mavi kurdele verilmiş.
Çanakkale'de hastane gemisi olarak bulunan Gemi, 1938 yılında kadro dışı bırakılmış ve 1950 yılında İtalyanlara satılmıştır. Her zaman anılarda yaşayan iki bacalı dört direkli gemidir Gülcemal. Türkiye'nin Amerika'ya giden ilk gemisidir.”
TABLOLAR
Bozoğlu, müzedeki eserler arasında denizciliği konu alan yağlı boya resim dalında eşsiz bir yere sahip bulunan ve kendisi de denizci olan ünlü Ressam Diyarbakırlı Tahsin'in 14 orijinal tablosunun bulunduğunu da bildirdi.
Diyarbakırlı Tahsin'in, daha çok denizi ve tekneleri konu alan yapıtları ile tanındığını anlatan Ali Bozoğlu, aralarında “Cumhuriyet Vapuru Tophane Rıhtımı'nda”, “Cumhuriyet Vapuru”, “Büyükada İskelesi”, “Eminönü Rıhtımı”nın yer aldığı tabloların sergilendiğini söyledi.
Bozoğlu, İbrahim Çallı'nın “Güller”, “Manolyalar”, “Lale ve Sümbül” ile “Kasımpatlar” gibi tablolarının bulunduğu çiçek serisi ve Atatürk Portresi'nin de sergilenen eserler arasında dikkat çektiğini dile getirdi.
Müzede, ayrıca Bülent Ecevit'in annesi Nazlı Ecevit'in “Güverte'den Bakış”, Fikret Otyam'ın “Gelin Başı”, İzzet Kanzler'e ait Atatürk resmi ve Ayetullah Sümer'in tablolarının da yer aldığını belirten Bozoğlu, 1949 yılında Türk denizciliğinde önemli bir yeri olan “Ankara gemisinin” kilisesinden çıkan bir tabloya işaret etti.
Tablo hakkında bilgi veren Bozoğlu, şunları anlattı:
“Yapanı belli değil. Ankara gemisi 1927 yılında imal edilmiş. 2. Dünya Savaşı sırasında da hastane gemi olarak kullanılmış. Pearl Harbor'da yara almayan tek gemidir bu. Daha sonra 1948 yılında Türkiye Cumhuriyeti satın alıyor gemiyi ve Ankara ismini veriyor. Kaptan Şefik Önen'le özdeşleşen bir gemidir. Buna binmek bir sınıf atlamaktı toplumda. Ankara gemisine binenler ve binmeyenler diye. 1980 yılında da hurdaya çıkmıştır. Bu tablo onun kilisesinden çıkmıştır. Cenneti tasvir ediyor. Rönesans döneminde ressamlar tablolarına isim yazmazlarmış, çünkü kilise tarafından resim yapılması günah kabul edilirmiş. İsimleri resmin içerisinde bir yerde gizli dururmuş. Güzel sanatlar fakültesi öğretim üyeleri tablonun orijinal olduğu konusunda birleşmişlerdir.”
DİĞER ESERLER
Ali Bozoğlu, müzede 1. Dünya Savaşı'nda Seyr-i Sefain İdaresi'ne verilen üstün hizmet beratlarının da yer aldığını bildirdi.
Padişah Sultan Mehmet Reşat'ın Kilyos Tahliye İstasyonu'na kurtarma başarısından dolayı verdiği nişan ve memurlara verilen ödül fermanının da sergilendiğini belirten Bozoğlu, “Osmanlı döneminde tayyare cemiyetinin kuruma hediye ettiği 2 tane berattır bu. Altında da gemiyi nasıl kurtardıklarına dair şemalar bulunuyor” dedi.
Bozoğlu, kaptanla makine dairesi arasındaki haberleşmeyi sağlayan ve kaptanın verdiği talimata göre makineye hız veren “Makine Telgrafı”, tehlike anında geminin yerini bildirmek için kullanılan “İşaret Tabancaları”, “Parakete” denilen hız ölçer, “Sekstant” denilen mevki belirlemede kullanılan, güneşe ve aya bakılarak mevkilerini haritada belirleyen alet ve kurumda kullanılan eski büro makineleri ile daktilonun da sergilenen eserler arasında dikkat çektiğini ifade etti.
Ali Bozoğlu, gemilerde kullanılan Gümüş kaplama çatal bıçak takımları, mutfak eşyaları, tabaklar, porselenler, kristaller, tahlisiye fenerleri, işaret tabancaları, Fransız yapımı el tornaların bulunduğunu da kaydetti.