Başkan'dan Kruvaziyer turizmi eleştirilerine yanıt
İçel Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, kruvaziyer turizmine yönelik eleştirilerin bilgisizlikten kaynaklandığını belirterek, gemilerle gelen turistlerin kente kişi başı ortalama 70 Euro bıraktığını söyledi.
Olcar, “Peki, daha fazla turist çekmek için kent yöneticilerinin verdikleri sözlere ne oldu?” diye sordu.
Turizm Platformu Başkanı Olcar, İçel’de geçen yıldan itibaren başlayan kruvaziyer turizminin beklentileri karşılamadığı, insanlarda boş umutlar oluşturulduğu ve gelen gemilerdeki turistlerin kent esnafına hiçbir getirisinin olmadığı eleştirilerinin, desteği olmayan, bilgisizce yapılan bilgi kirliliğinden ibaret olduğunu söyledi.
Eleştirilere, yaptığı açıklamayla yanıt veren Olcar, kruvaziyer turizmine yönelik çalışmalar kapsamında bu yılın ilk gemisinin 3 Nisan 2014 tarihinde Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı’na geldiğini bildirdi. Turizmle ilgili çalışmaları kıyılara da yaydıklarını ve sadece kent merkezine değil, ilçelere de bu gemileri getirmeye çalıştıklarını ifade eden Olcar, daha büyük gemilerin ise mecburen İçel Limanı’na yanaştıklarını, yıl içinde 7-8 kruvaziyer gemisinin daha İçel’e geleceğini kaydetti.
Geçen yıl İçel’e bir ayda 3 geminin birden geldiğini, bazı gemilerin kentte 2-3 kaldığını anlatan Olcar, “Bu proje başladığından bu zamana kadar İçel’e gelen gemi sayısı 13’ü geçti. Üstelik bu gemiler, Üstelik bu gemiler, bölgemizde şu anda var olan konjonktüre ve risklere rağmen geliyorlar” dedi.
“GEMİDEN İNEN BİR TURİST ORTALAMA 70 EURO HARCIYOR”
Gemiyle gelen turistlerin kenti gezmeden ayrıldıkları eleştirisine, İçel’de harcadıkları para miktarıyla karşılık veren Olcar, “Gemi geldiği zaman, gemide bulunanların üçte biri tura gidiyor, üçte ikisi mutlaka şehri gezmeye geliyorlar. Gemiden inenlerin yaptıkları harcamalarla kente bıraktıkları para, kişi başına aşağı yukarı 70 Euro civarında. Bunun ölçümleri de alışverişlerinde aldıkları ‘taksfree’lerden çok rahat olarak da ispatlanıp görülebilir. Taksfree, turist olarak gittiğiniz yurt dışındaki alışverişlerinizde aldığınız ürünün ülke tarafından belirlenmiş olan vergisinin belirli bir kısmını aldığınız uygulamaya verilen isimdir. Turist alışveriş yapıyor, ‘taksfree’yi geri alıyor ya, siz de mesela yurt dışında bir alışveriş yaptınız, faturasını alıyorsunuz, gümrükte gösterip vergi iadesini alıyorsunuz. Bir turistin kentte ne kadar harcama yaptığı bu ‘taksfree’lerle liman çıkış kapılarından görülebiliyor. Bu faturalara baktığınızda gemiyle kentimize gelen turistlerin giyim eşyasından elektronik eşyaya, süs eşyalarından kozmetiğe, deriden saate kadar çok çeşitli alışverişler yaptıkları rahatlıkla görülebilir” diye konuştu.
“KENT YÖNETİCİLERİNİN VERDİKLERİ SÖZLERE NE OLDU?”
“Ancak bu eleştirilerin şu noktadaki payı gerçek olabilir; inenler dışında hala geminin içinde kalan insanlar var mı, evet var ama bu insanların da karaya çıkmaları benim elimde ya da sektörün elinde olan bir şey değil” diyen Olcar, turisti gemiden indirmenin yolunun tarihi binaların restorasyonundan yürüyüş yollarına kadar yapılacak düzenlemelerden geçtiğinin altını çizdi. Bu noktada kent yöneticilerini sorumlu tutan ve verdikleri sözleri anımsatan Olcar, “Kentin bütününün, başta Büyükşehir Belediyesi’nin, valisinin çevrenin güzelleştirilmesi, bir takım tarihi binaların restore edilmesi, turiste atraksiyon sağlayabilecek ve artı olan değerleri de yapması gerekir. Onlar onu yapmazsa gelen turist gemiden inmeyebilir doğal olarak. Bu insanlar maddi gücü olan para harcayacak ve yaşlı insanlar çoğu. Birçoğu da engelli. Bu insanlar gemiden indikten sonra İnönü Bulvarı’ndan 50 santimlik tretuvardan karşıya geçemiyorlar. Nasıl şehri gezecekler? Yani tekerlekli sandalyedeki zengin bir adam para harcayacak, nasıl gezecek kenti? Siz yürüyerek gezemiyorsunuz. 2012’den beri, Latin İtalyan Katolik Kilisesi’nden başlayıp Çamlıbel’e kadar eski İçel’i hayata geçirme, yürüme güzergahı, rahat rahat yaşlı insanların gezebilecekleri bir rota için bu kentin yöneticileri söz vermemiş miydi? Ne oldu bu Tarihe Gülümseyen İçel projesi? Validen Büyükşehir Belediye Başkanına kadar herkes bunun sözünü verdi. Şimdi soruyorum, ne oldu bu proje?” ifadelerini kullandı.
“ÇOK CİDDİ REKABET GÜCÜMÜZ OLUŞACAK”
Kente daha fazla gemi ve turist çekebilmek için yapılması gerekenleri de anlatan Olcar, şunları söyledi: “Havalimanı yapmak belki bizim elimizde olmayabilir ama Çamlıbel Barınağı’nın orada planlanmış, projesi de hazır olan ve 2 gemiye aynı anda hizmet verecek bir kruvaziyer iskelesi yapılması fevkalade elzemdir. Biz bunu gösterdik, yani yapabiliyoruz, gemileri, turistleri getirebiliyoruz. Bakın bu olanaksızlıklara karşın yapabiliyoruz. Burnumuzun dibinde savaş, risk bölgesi var ve biz 3 Nisan’da Hamburg gemisini getirdik. Bu sezonda daha 7-8 gemi gelecek. Ama gerekli düzenlemeler yapılırsa ve bu savaş birdenbire bittiğinde bütün bu limanların içerisinde çok ciddi rekabet gücümüz oluşacak. O zaman biz burada aynı zamanda aktarma limanı olacağız. Yani İçel’den kalkan bir gemi buradan Lazkiye, Beyrut, Aleksandra (İskenderiye), Port Sait, Limasol, Alanya ve İçel güzergahını izleyerek bütün Doğu Akdeniz’i dolaşıp gelecek. İçel bu nokta içerisine şıp diye düşmedi, 2 yıl içerisinde İçel, Akdeniz Kruvaziyer Limanları Birliği’nin üyesi oldu. Bu çok önemli, Türkiye’deki 6. limandır buna üye olan. İkincisi, Fethiye gibi farklı yerlerden ‘bu işi nasıl başardınız, nasıl bu gemiler buraya geliyor’ diye bizden bilgi istiyorlar. Biz bunu geçen sene Marsilya’da yaptık, şimdi Fethiye’de de bu konunun açıklamalarını yapacağız. Biz demek ki, sektör olarak doğru yoldayız.”