Teknecilerin korkulu rüyası: Yangın
Yaz sezonunun gelmesiyle sık görülmeye başlayan yat yangınları, teknelerde güvenlik konusunu gündeme getirdi.
Bu yaz sezonunda turistik merkezler Çeşme, Bodrum ve Bozburun'da, son olarak da İstanbul Fenerbahçe'de Kalamış Marina'da çıkan yangınlarda 20 tekne zarar gördü. Yangınlar, denizcilik çevrelerinde ciddi endişe uyandırırken, yaralanma ve can kaybı olmaması teselli verdi. Tekneler genellikle ahşap ve polyesterden üretildiği için yangın riski yüksek oluyor ve çıkan bir yangın, doğru müdahale edilemezse hızla büyüyor. Uzmanlar, tekne yangınlarının temel nedeninin kötü donanım ile ihmal ve dikkatsizlik olduğuna dikkat çekti.
Kara araçlarına göre oldukça karmaşık bir yapıya sahip teknelerde, bütün sistemlerin deniz şartlarına dayanıklı, özel ve kaliteli malzemelerle kurulması gerekiyor. Ucuz malzeme ve kalitesiz işçilikle üretilen teknelerde öne çıkan ilk tehlike de yangın oluyor. Tekne yangınlarının büyük bölümü elektrik ve yakıt sistemlerinden kaynaklanıyor.
ELEKTRİĞE DİKKAT
Teknelerde elektrik sistemlerinde hem doğru (12 V ya da 24 V) hem de alternatif (220 V) akım kullanılıyor. Bu sistemin marin kablolarla, doğru sigortalarla kurulması, bağlantıların ark yapmayacak şekilde yapılması ve de sisteme aşırı yük bindirilmemesi, kabloların ısınmaması gerekiyor. Meydana gelebilecek bir elektrik kontağı ve ark, yanıcı bir madde ile karşılaştığında yangına neden oluyor. Bu nedenle elektrik sistemi kadar teknenin motor dairesinin düzenine ve yakıt bağlantılarına büyük özen göstermek gerekiyor. Yakıt sızıntıları ve motorun aşırı ısınması önemli yangın riski oluşturuyor.
İHMAL VE DİKKATSİZLİK
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve Piri Reis Denizcilik Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği denizcilik eğitim seminerlerinde konuyla ilgili eğitim veren Emekli Öğretim Görevlisi ve Uzakyol Kaptanı Celal Üstünbaş, gerek elektrik gerekse motor-yakıt sisteminden kaynaklanan yangınlarda, teknenin donanımı kaliteli bile olsa, tekneden sorumlu kişilerin ihmal ve dikkatsizliğinin öne çıktığını belirtti. Üstünbaş şöyle dedi:
"Sağa sola konan yağlı, benzinli, tinerli bezler, elekrik ve motor-yakıt sistemlerinin bakımsız bırakılması, teknenin kapalı bölümlerinde sigara içilmesi, elektrik hatlarına aşırı yük bindirmeler yangına davetiye çıkarıyor. Bu nedenle tekneden sorumlu kişilerin iyi bir eğitim alması gerekiyor. İlgili kurslarda, yangınla mücadele konusunda yeterli pratik eğitim verildiğini söyleyemeyiz."
HER YERDE YANGIN SÖNDÜRÜCÜ OLMALI
Teknede çıkan yangına doğru ve zamanında müdahale etmenin büyük önem taşıdığını belirten Celal Üstünbaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teknelerimizde yangına portatif yangın söndürücüler ile müdahale ederiz. Bu yangın söndürücü tüpler el altında olmalıdır. Salonumuzda, mutfağımızda, kamaraların ortasında ve güverte de hemen ulaşabileceğimiz yerlerde olmalı, teknede çalışan ve bulunan herkes bu aletleri doğru kullanmayı bilmelidir. Yangını gören kişi hemen müdahale edebilir ise, tekne az zararla kurtarılır. Büyüyen yangınlarla savaş pek kolay olmuyor ve genelde yeniliyoruz."
Yangına iletkenliğinden dolayı deniz suyu ile müdahalenin yanlış olduğunu da kaydeden Üstünbaş, "Yangında deniz suyu soğutma için kullanılabilir ama, teknenin içine deniz suyu sıkıyorsanız, aynı hızla sintinede toplanan suyu dışarı basmanız gerekir. Aksi durumda yangın söner ama tekneniz zaten batmıştır" dedi.
DAVETSİZ MİSAFİR FARE- HAMAM BÖCEĞİ
Tüm bu alınan önlemlerin yanında haşere ile mücadelenin de çok önemli olduğunu dile getiren Celal Üstünbaş, "Örneğin fare, kablonuzu kemirir ve ark yapmasına neden olabilir. Hamamböceği, hiç ummadık anda bir devrenin tamamlanmasını yapabilir" dedi.
KUZİNELER
Kuzinelerin de (ocak-mutfak), teknede ihmal ve dikkatsizliğin yangına yol açtığı bölümlerden biri olduğunu kaydeden Celal Üstünbaş, "Kuzine kullanılırken, ahşap ve polyester malzemenin yüksek ısıdan mutlaka korunması gerekiyor. Kuzinedeki herhangi bir alev parlamasına hemen yangın battaniyesi ile müdahale etmek, alevlerin büyük bir zarara yol açmadan söndürülmesini sağlıyor" diye konuştu.
Üstünbaş, tekne sahibinin ve personelinin tekneye gelen konukları da yangın konusunda bilgilendirmesi gerektiğini belirtti.
Bu yılın önemli tekne yangınları
12 Mayıs 2014: İzmir'in turistik ilçesi Çeşme'de yat limanına bağlandıktan kısa süre sonra elektrik kontağından yangın çıkan Unknown isimli tekne, su alarak battı.
28 Haziran 2014: Muğla'nın Marmaris İlçesi Bozburun Mahallesinde lüks bir yatta çıkan yangın paniğe neden oldu. Yatta bulunan 5 kişi son anda kurtarıldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, uzun süren uğraşlar sonucunda yangını söndürdü.
30 Haziran 2014: İzmir'in Çeşme ilçesi'nin Aya Yorgi Koyu'nda kıyıya yakın demirli motoryat, belirlenemeyen bir nedenle alev alev yandı. İzmirli işadamı Noyan Gürel'e ait olduğu belirtilen “Miel Luna" adlı motoryatta bulunanlar hemen tahliye edildi. Yaklaşık 100 metre açıktaki yattaki yangına müdahale etmek mümkün olmadı.
3 Temmuz 2014: Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde liman dışında demirli 2 milyon Euro değerinde 33 metrelik yat denizin ortasında alevler içinde kaldı. İngiliz tekstilci Michael Barlow'un 2 yıl önce satın aldığı ve Gem Yatçılık Limited Şirketi tarafından haftalığı 3 bin 500 euroya kiralanan 33 metre boyunda 8 metre eninde 8 kabinli 16 yolcu kapasiteli süper lüks yattaki yangın, altı saatlik bir çalışmanın ardından söndürüldü.
10 Temmuz 2014: İstanbul Fenerbahçe'de bulunan Kalamış marinada bir teknede başlayan yangın diğer teknelere de sıçradı. Altı tekne tamamen yandı. Dokuz teknede de hasar meydana geldi.
22 Temmuz 2014 İzmir'in Çeşme İlçesi'nde, işadamı Şükrü Paksoylu'ya ait motoryatta, yakıt ikmali sırasında patlamayla birlikte yangın çıktı. Paksoylu ve eşi son anda yanan tekneden inerek canlarını kurtarırken, bir bot yardımıyla açığa çekilen yat tamamen yanarak battı.