Üye girişi

Menü

İçerik

Denizci, Eğitimci ve Akademisyen (2)
Görüş,
Denizcilik eğitiminde bir değişimin olması ve denizcilik eğitimimizdeki yöntemlerimizi, bazı geleneksel düşüncelerimizi, olmazsa olmazlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Popüler söylem ile ifade edersek bir “yenilik getirmemiz şart”. Eğitim konularını değiştirmemiz gerekiyor. Geleceğin denizcilerini eğitirken artık 1900’lü yılların bilgilerinin dışına çıkmalıyız. Teknolojinin çoktan girdiği yola denizciliğimizi de sokmalıyız. Sabit ve değişmeyen kabullerin değişmesi ve geleceğin Türk denizcilerinin tüm sektöre hakim bir hale gelmesi için görüşümüzü değiştirmeliyiz.

Görev,
Görüşümüzü oluşturan yolda sahip olmamız gereken ve sahip olduğumuz görüşlere ulaşıncaya dek sürdüreceğimiz görevlerimizin olması gerekmektedir. Görevimizi yerine getirmemiz yola çıkış gayemizin neticesi olacaktır. Görevde amacımızdan saptıracak eylemler olmamalıdır. Erdemle geleceği görmek planlamak ve planlara uyup zamana imza atmak ellerimizde.

Öz Nitelik,
Görüş ve görev ile bir araya gelen eylem sahip olmamız gereken bir öz niteliğe ihtiyaç duyacaktır. Öz niteliğimiz bu zamana kadar olanlar değil yenileri ile oluşmalı. Yeni bir bakış, yeni bir görüş, yeni bir görev kesinlikle yeni bir öz nitelik gerektirir.

Denizci,
Terimi teknolojinin gelişmesiyle anlamını farklılaştırsa da geleneksel manada hala aynı şeyi ifade etmektedir. Artık geleneksel olarak var olan bilgiler kullanılmadığı yerlerde değerini yitirmiştir. Ancak bilgi yükü fazlalaşmış olduğundan inanılmaz bir atıl bilgi birikimi denizcilik mesleğinde ve endüstrisinde mevcuttur. Denizci artık teknolojinin bir parçası olmak durumundadır. Eski bilgilerin yerini yeni bilgilerin geçmesi ve yeniden şekillendirme artık gerek ve şarttır.

Eğitimci,
Öğretici olarak adlandıracağımız görevli aynı düşünceyle öz nitelikleri değişmiş ve güncel bilgilerle donanmış ve geleceğin denizcilerini yetiştirecek olan kişiyi ifade etmektedir. En büyük eksikliği güncel olmayan bilgiler olan eğitmenin sahip olması gereken pek çok nitelik mevcuttur. Var olan düzende bu tip eğitimci veya öğretici maalesef yok denecek düzeydedir.

Denizci Eğitimci,
Geleneksel manada ve bugünün şartlarında bile bulunmamaktadır. Maalesef meslek sahipleri ve söz hakkı olanlar bireysel kaygılar veya gizli amaç ve hedefler güttüğünden denizci eğitimci dahi yok denecek sayıdadır. Hem mesleğin uygulayıcıları hem de onları eğiten ve bilgiler öğretenlerin vasıflarının ne durumda olduğunu tespit eden bir çalışma yoktur. Niteliksiz denecek seviyede bir değerlendirme ölçütü tespit edilmiş ve yıllardan beri uygulanmaya çalışılmaktadır. Sonuç olarak bilgi toplumunda hiçbir değer katmayan ve medeniyet seviyesinin yükselmesinde bir katkıları olmayan niteliklere sahip insan yığını. Yıllar öncesinden belirlenmiş olan düzen içerisinde kendilerine düşen vazifeyi yalnızca yerine getirmektedirler. Çağ bu şekilde yakalanmaz. Çağın ötesine bu şekilde geçilmez. Tekrar eden kişi, toplum, ülke, devlet, millet kavramının ötesine asla geçilemez. Her zaman ve gelecekte her an bir yeniliği ve icadı taklit eden ve ardından onu anlamaya çalışanlar olabilirsiniz. Yenilik eski olanın yıkılması ile ortaya çıkar. Eskinin üzerine inşa edilemez. Yeni düşünce ve yeni fikir de aynı şekilde ortaya çıkar; eski düşüncenin yok oluşunun gerçekleşmesi esas olmalıdır.