Üye girişi

Menü

İçerik

Berbat sefer
2010 ocak ayıydı 3500 tonluk bi gemide yağcı olarak çalışıyorum. 2007 yapımı yepyeni bi gemi Antalyadan katıldım gemiye, yolcu rıhtımına bağlıydı yat limanın arka tarafı usta gemici olan halen görüştüğüm bi abimle gemide yalnız başımızayız antalya civarında iyi havalar olur bilen bilir dalgalar dalgakıranı aşar direk limanın içine girer genelde gemiler oradan fırtınadan kaçar kemer tarafına gider biz oradayken buna gerek görmeyen bi arap gemisi demir taramış kayalıklara bindirmişti bizse limanın içinde neredeyse gemiyi tutamayacaktık neyse bunuda bidaha sefere anlatırım gemim yük yüzünden bağlanmış antalya limanında bi yılı geçkin yatıyordu gemiye ben katıldıktan bi ay sonra mahkeme kararı gemimiz serbest kaldı tüm mürettebat geldi antalyadan kalktık doğru tuzlaya gidiyoruz ama sıfır balansla geminin yatmaktan valfleri tutmuş havayla çalışan kelebekler çalışmıyordu aslında basit arızaydı ama her tankın valfı farklı bi tankın içindeydi tuzlaya geldik ama ne geliş gemi aynı balon gibi egede çok güzel bi hava yedik kafadan alıyorduk devamlı seyirdim halinde bi baş bi kıç bazen pervane boşa çıkıyor bastığımız taban saçları altımızdan uçacak gibi hissediyorum en büyük korkumuz ana makine'nin hararet yapması bazen deniz suyu alıcıları boşa çıkıp ana makinenin ve yardımcıların hararetleri yükseliyor hemen yol kesiyor harareti aşağı çekiyorduk jeneratörü baş taraftaki paralleyip yola devam ettik.

Aşçımızı deniz tutup yerinden kalkamayınca haşlanmış patates bile yiyemeyip kuru ekmeğe talim boğazdan içeri girdik tuzlaya geldik gemiyi kızağa çektiler geminin karinası midyeden görünmüyordu neyse tersane gemiyi temizleyip boyarken biz makine dairesinde sağı solu söküp durduk ama sadece söküp geri taktık 2,çarkçı valfleri yaptıralım dedi çarkçıbaşına ama çarkçı başı biz yaparız dedi soğuk ocak balans tankına girdik ne arızalı valf varsa hepsini söküp çalışır haline getirdik makine dairesini ve ana makineyi boyadım kırmızı olan ana makineyi psc görünce biraz tuhafına gitmişti daha önceki yagcı arkadaş her boya bittiğinde yeni boya yaptığı için ana makinede kırmızının her tonu vardı ben büsbütün kırmızı yaptım neyse iki haftaya kadar yakın kaldık tersanede geminin işi bitti bizi kızaktan indirdiler yeni gemi yeni makineler daha önce çalıştığım gemide yardımcılardan çok çekmiştim bunda öyle bişey olmaz diyordum yani ben öyle sanıyordum neyse survey psc derken işimiz bitti.

Yükü bağlayıp Romanya galas'a gittik sulina'ya gece varıp tahta rıhtıma yanaştık gece arkadaşlarla dışarı çıktık ne yalan söyleyeyim romen kızları çok güzel gelmişti gözüme o zaman ukraynalıları görene kadar barda türk olduğumuz öğrenip tarkandan bi şarkı çalmıştı dj arkadaş tatlı hayaller kuruyordum ordan galasta gidip yükü yükledik kalktık gece seyir yasak ama demir yerine varamadığımızdan seyre devam ediyoruz nehir içinde demirleme yerine varmaya çalışıyoruz 2,carkçı (ALLAH selamet versin çok iyi bi insandı) makine başında ben makine dairesinde sağı solu kontrol ediyordum birden makine telgrafı tam yol tornistan vurdu sonra yine ileri sonra yine tornistan ne oluyor diyorum çarkçı telgrafa yetişemiyordu telgrafın başına ben geçtim ki gemi karardı hemen kontrol odasına koştum şalterleri indirdim yardımcıların şalterini kaldırıyorum geri düşüyor paralel olmasına rağmen jeneratörler yükü taşıyamıyordu bizim çarkçı makine başında bana bişey söylemeye çalışıyor gürültüden duyulmuyordu çarkçıbaşı köprüüstünden geldi sonradan nasıl geldiğini kendi bile hatırlamadı 24 devrenin ışığında klima şalteri arıyorumki çarkçıbaşı klima şalterini kapatıp yardımcıların şalterini kaldırdı jeneratörleri devreye soktu işi bozanın yedek kompresör olduğunu sonradan öğrendik o kadar manevra hava tanklarındaki havayı bitirmiş tek kompresör yetişmeyince diğeri otomatik devreye girmişti bunlar biz neden devamlı manevra yaptığımızı unutmuştuk dibe oturmuşuz tabi kendi çabamızla baya bi uğraştıktan sonra kurtulduk ama baş jeneratörün yakıt pompası bozuldu devreden çıktı nehir yerine sağ salim gelip demirledik herkes yatarken biz baş tarafa gittik lapa lapa kar yağıyordu başa gittik ama yapacak bişey yoktu sabıkalı diğer yardımcılara kalmıştık neyse seyre devam ettik nehire çıktık bu sefer hararet sorunu başladı iskele jeneratör kışın soğuk ve buzlu günlerinde hararet yaptı sorun devirdaim pompası çıktı baş jeneratörü yedek parça olarak kullanıp ayağa kaldırdık tabi ordan kör topal seyre devam edip körfeze geri geldik yükü boşalttık parçalar geldi herşeyi yine faal hale getirdik bu arada gemiye silici bi arkadaş katıldı.

Izdırap başlıyordu tekrar karadenize çıktık bu bu sefer Ukrayna izmail yine tuna nehrine girdik oradan italya için rulo saç yükleyeceğiz daha boğazdan dışarı çıkarken arızalar başladı yardımcların birisi hararet yaptı diğeri otomatik devreye girdi deniz suyu filtrelerini açtık küçük balık dolu nasıl girmişler anlamadım temizledik tekrar çalıştırdık düzeldi seyre diğeriyle devam ederken gece çok kötü bi hava patladı ve biz yine boşuz izmailden yükü yükleyip kalktık boğaza girerken lambalar dalgalanmaya başladı zeytinburnuna demirledik filtreler yıkanmış yeni temizlemiştim yakıt tankını açmaya kara verdik yakıtı transfer ettik menholu açtık tulumu giyip içeri girdim bileklerime kadar balçık doluydu servis tankı çarkçıbaşı başın dönecek gibi olursa hemen dışarı çık diyordu öle yaptım silici arkadaşla yakıt tankını temizledik neyse seyre devam ediyoruz arızanın arkası süklüm püklüm geliyor seyre devam ediyoruz iskele jeneratörün kasnağı kama sıyırdı yine hararet ALLAH ım ne yapacağız diyorum ya artık o kadar çalışmak için uğraştık olmadı ona yapacak bişey yoktu kama yuvası bozulmuştu baş ve sancak jeneratöre kalıp seyre devam ettik raverna varıp yükü boşalttık ordan kardağ bar limanına gittik orada aldımız balansı tam olarak basamadık menholu açıp 2,çarkçyla balans tankına girdim basamadığımız diğer balans tankının valfi buradaydı valfini söküp tamir edip tekrar taktık bileğimize kadar buz suda yaptık bu işi böyle gemiye lanet ettim.

Sonra tekrar ravenna orada da boş olarak taranto ya girdik körfeze yük alacağız iki üç gün demirde bekledik fırtına patladı bizi limanın içine aldılar bi türk gemisi vardı bizimle aynı tonaj aynı benzer görünümde diğer bi türk gemisi limanın içerisinde demir yeri kalmadığı için dışarı kalmıştı berbat bi hava yemişlerdi yanaşma günü geldi pilot teknesine gemiye doğru gelirken biz manevra için aşağı iniyorduk ki baş jeneratör tek çalışıyordu yemin ederim elektrik yine dalgalanmaya başladı veeee pilot gemideydi silici çarkçıbaşı ve 2.çarkçı başa koştular sinirimden hıncımdan deliye dönmüştüm demirdeyken bişey yok tam pilot geliyorken arıza yap yardımcılar yapan firmaya gemiye takan firmaya bundan kim bu makineleri bakımsız kullanmışşa hepsinin yedi ceddine dikkat çektim aşağı indim pilot gemiye çıkmış makine telgrafı çok ağır yol vuruyor telgrafa felan aldırmayıp diğerini çalıştırdım çarkçıbaşı koşarak geldi paralelledi limana girene kadar su koymasa dedi koymadı ama elektirik pır pır limana girdik yine pompa filtre hepsini söküp geri temizledik güvertede arkadaşlar sizinkinin yine nöbeti tuttu diye dalga geçiyorlardı türkiye döner dönmez gemiden inmeye karar verdim siliciye kaçıp canımı kurtaracam diyordum neyse türkiyeye döndük yine aynı sorunlar devam ediyor bunun gençliği böyleyse yaşlılığı hiç çekilmez deyip gemiden ayrıldım şimdi düşünüyorum ne güzel günlermiş ALLAH selamet versin umarım sıkmadım….