TÜRK UZAY GEMİSİ DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ATILGAN
Vallahi bu aralar Türklerin uzayda olduğu filmler, parodiler gırla gidiyor. Bir tane de ben yazayım dedim. Tabii biliyorsunuz bizim gemiler, şöyle sağından solundan aynalar çıkmış, arkasında ‘tek rakibim nasa’, ‘dağ kurdun uzay fordun’, ‘yaktın beni emel’ gibi özlü cümleler yazan, rengarenk ışıkların yanıp söndüğü, sık sık arıza yapan gemiler. Önünde ‘KİD’ ışığı olmazsa olmaz.
Bir takım çevrelerin dediği gibi bizim personel öyle tayt mayt giymez. Erkekler mavi çizgili pijama, bayan personel de pazen entari giyer. Teri tutar bunlar. Gemi personeli bıyıklıdır. Bayan personel yaşmak (başörtüsü) takar. Geminin hakimi olan Kaptan her zaman avanta peşindedir. Gemi en ucuz nerden mazot alabilir? En iyi usta hangi androiddir? Bu gezegenlerin hepsini bilir. En çok memesi olan uzaylıların gezegenleri, geminin daimi uğrak yeridir. Geminin olmazsa olmaz bir personeli de kaptanın yalakasıdır. Kaptanın her dediğini tekrarlar. Öyle gemide doktor moktor bulunmaz. Bir ebe, bir de kırık –çıkıkçı vardır. Aşçı önemlidir. Geminin kaptan köşkü bölümünde öyle herkes oturmaz gavur gemileri gibi. Kaptanla küçük oğlu önde otururlar ancak. Gemide bir manav bir bakkal birde kasap mutlaka bulunur. Personelin hepsi ünlü olmaya meraklıdır. Sık sık şarkı türkü söylerler. Kaptanın keyfi yerindeyse oyun havası konur, hep beraber oynanır. Kaptan geminin tek hakimidir. Öyle kafasını kızdıran olursa ilk durakta indirir.Gemide bulunan çeşiti masaların ayaklarının sallanmaması için kısa ayağa kağıt sıkıştırılmıştır. Lazer silahının kabzasıyla kulak karıştırmak isterken şehit olan, kulaksız kalan pek çok personel vardır.
Gemi ister yük gemisi olsun, ister yolcu, isterse savaş gemisi yumurta kapıya dayanmadan hiç bir iş yapılmaz. Tanımlanamayan uzay gemilerine önce hangi memleketten oldukları daha sonra da içinden mi oldukları sorularak kati tanımlama yapılır. O galakside oturan akrabaların tanınıp tanınmadığı sorularak muhabbet ilerletilir. Bir Türk gemisinin yanından öyle selamsız sabahsız geçilmez. Asla hızlı sollama yapılamaz. Kapışma sebebidir. Her ne kadar geminin sinyalleri çalışmasa da kol camdan çıkarılarak sinyal verilir. Mutlaka karşıdan gelen sinyal vermelidir. Geminin kalkanları her Türk vatandaşı için hayat memat meselesidir. İstendiğinde mutlaka kalkmalı ve vazifesini yapmalıdır.
Uzay gemisinin en önemli yeri aksesuarlarıdır. Bir Türk gemisi aksesuarlarından tanınır. Bi kere camlarda koyu film vardır.Aynadan parıl parıl cd ler sarkar. Arkada çeşitli yazılar yazar. ‘O şincik asker’, ‘bahriyeli’, ‘haram değil alınteri’, ‘babam sağolsun’ gibi özlü sözler mutlaka bulunur. Geminin vites topuzu mutlaka kromdan olur. Köpek veya öküz sesi çıkaran korna da mütemmim cüzdür (ayrılmaz parça). Geminin camları zaman zaman gazete kağıdıyla silinir. Plastik yoğurt kaplarından saksılarda çeşitli uzaylı nebatat bulunur.Gemide mutlaka mescit bulunur. Kocaman nazar boncuğu, at nalı kapıdan girerken sallanır.
Kaptan devamlı merkezle konuşur. Hışşt hışşt dirololonk -3260 merkez burası atılgan abi ne oldu fener-gassaray maçı. Hüüüp merkez aloo olum havalar nası orda. Ya merkez burdan şimdi bi capon gemisi geçti abi yapıyo adamlar ya. Merkez olum rakı stoku bitiyo yollayın acele.Bu uranüslülerde anlamıyo muhabbetten.
- Merkez, Ruslarla kenetlenme olayı vardı ya.
- evet canım vardı, burda yazıyo raporda.
- hah iste Mehmet Ruslara nah yaptı camdan, herifler kenetlenmeyiz diyo.
- aferin canım.. Ben arıyorum konsolosu
- Merkez bir sorun var
- Nasıl güzelim güzelim? Neyini kurcaladiniz yine aletin? Ellemeyin arkadaşım her yerini. Bana zimmetli alet ben uğraşıcam sonra.
- Merkez şu Jupiter var ya
- heeeeeee
- sana girsin ohaohahah , kızdın mı?
- yooooo
- o zaman Saturn de girsin uhe uhe uheheheh
- houston ,üşüdüm olum ben güneşe yaklaşcam biraz.
- atılgan bu çok tehlikeli yapma.gemiye zarar verebilirsin.
- hay ........na koyiim ne değerli geminiz varmışş silcem yaaa.
Bizim gemilerde öle ışınlama mışınlama bulunmaz. Pahalı bir kere alamıyoz. Personel bir yere gidiceğinde gemi delikanlı gibi o gezegene iner. İnişi başarıyla yapan kaptan her daim alkışlanır. Herkes efendi gibi gemiden inip gideceği yere yürüyerek gider. Gezegen sularla kaplıysa şamrel kullanılır. Gemiden inen personelin ilk yapacağı şey bi küçük açıp mangal yapmaktır. Mangalı daima kaptan yapar. Eğer inilen gezegenin atmosferi Ankara’nın havasından kirliyse o zaman başlık takılır.Yoksa bizim personel kirli havaya alışıktır. Deniz, İzmir körfezi veya Haliç gibiyse de rahatsızlık çekilmez. Haddizatında bizim personel öyle kavanoz gibi başlık takmayı sevmez. Fırsat buldukça çıkarır. Bu yüzden her inilen gezegende % 10 zayiat (kayıp) doğaldır. Bir de içinde sigara içmeye çalışıp da boğulanlar olur.
Her Türk gibi meraklı olan personel bulduğu yaratıkları mutlaka tanımaya çalışır. En çok zayiat bu yaratıkların çiftleşicek yerini ararken yapılan denemelerde verilmiştir. Bu yüzden en azından memesi olmayan yaratıklarla çiftleşmeye çalışmak yasaklanmıştır. İnilen gezegenlerde mutlak top oynanır.
Bizim personel öle yabancılarınki gibi lavuk değildir. O yüzdende ışın kılıcı mevzuuna girmez. Ataları gibi ok ,yay ve cenk kılıcı taşır. Bu cenk kılıcı dansöz ışın kılıcıyı tanımaz. Akrabalığı yoktur.
Genelde inilen gezegenlerde hır çıkarılmaz. Onun bunun manitasına da laf atılmaz. İnilen gezegenlerden örnek alınmaz. Zerzevat falan toplanmaz. Personelin arasında giritli varsa, onlar ebegümeci,üzümlü ot falan toplarlar. Gezegene inen personel öle her gördüğü yaratığa merhaba uranüslü biz dostuz gibi abuk sabuk yaklaşımlarda bulunmaz.Her Türk gibi, Türkün ,Türkden başka dostu olmadığının bilincindedir. Personel asgari ücretle çalışır işinden memnun değildir. Sık sık kaytarır. İnilen gezegende parada harcamaz. Mutlaka pazarlık eder. Bazen personelden o gezegeni beğenip kaçanlarda bulunur. O yüzden her gezegende bir Türk bulunur. Kolay uyum sağlayan personel uranüslüden çok uranüslü olur. Gemide mutlaka bir Kemal Sunal filmiyle hababam sınıfı bulunur. Personel Arabesk ve Türkçe Pop dinler. Gemiye saldırı olduğunda bu müziklerin volümü açılarak düşmana karşı kalkan olarak kullanılır. Pek çok düşman gemisi İbrahim Tatlıses ve küçük emrahla telef edilmiştir. Satürnlülerde Hande Yener’e hassastır. Gemide en çok marslı döneri, yalancı dolma ve kuru fasulye-pilav yenir.
Her Türk’ün bi ağırlığı vardır.O yüzden yer çekimsiz ortamlarda delikanlı gibi yürür. Yedi düvelin tepetaklak getiremediği Türk’ü elbet yerçekimi de getiremez.
...
Bütün Gemici arkadaşlara selamlar.
Sevgiyle kalın, yüreğinizden umut, gözlerinizden ışık, hayallerinizden aşk eksik olmasın.
Yazarımız Hakkında
1972 Üsküdar doğumlu olan yazarımız; ilk,orta ve lise tahsilini Antalya’da yapmıştır.
1997’de Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Eren Hatay İZGİ, 2000 yılından beri Antalya’da serbest avukatlık yapmaktadır.
Şiir ve roman denemeleri bulunan yazarımız aynı zamanda futbol hakemi olarak da Türk futboluna hizmet vermektedir.
Gezmeyi, dostluk kurmayı, yaşamayı ve Antalya’yı çok sevmektedir. |
Eren Hatay İZGİ
Eklenme tarihi: 10.06.2006
Bu yazı 8640 kez okunmuştur
|
Aşağıdaki bölüme makale ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
YORUMLARINIZ