Demir atma macerası
Stajerlik dönemimin 3. Ayındaydım çalıştığım Ro-Ro gemisi Samsun dan dorseleri alıp Rusya Tuapse limanına adeta bir minibüs hattı gibi taşıyordu.
1 ayda 5 kere girdiğimiz bir liman olduğu için gemideki herkes manevrayı ezbere biliyordu sancak taraftaki faal olmayan rıhtımda duran turuncu vinç köprüstünün hizasına gelince demir atarsak mükemmel bir şekilde manevrayı tamamlıyorduk.
Tornistanda rıhtıma yanaşmamız devam ederken Süvari Bey birdenbire demir funda emrini verdi…
Köprüüstünde olan 2. Kaptan, Ben ve Çarkçıbaşı aynı anda kafamızı ileri uzatıp vince bakmaya çalıştık ama göremedik sonra kafalarımızı geri uzattık ve vinci zar zor gördük ama köprüüstünün 100 metre gerisinde idi...
O an 2. Kaptan Çarkçıbaşı ve ben bir saniye içerisinde 3 kişi göz göze geldik ve hepimizin gözlerinde kocaman bir soru işareti belirdi.
2. Kaptan: Süvarim çok erken değil mi ? zincirimiz yetişmez.
Süvari Bey: Kararlı bir şekilde demir funda
2. Kaptan: Telsizle baş taraftaki reisimize iletti
Reis: Kapağı rıhtıma koymayacak mıyız efendi kaptan?
2. Kaptan: Söyledim ama Süvari bey atın dedi.
O kastanyolanın açılış ve zincirin denize akmaya başlama sesi hala kulaklarımda bu sesle birlikte kıç manevra mahallindeki 3. Kaptanımız telsizle ne yaptınız siz diye yakardı ama 2. Kaptanımız kendini artık sadece emri uygula moduna almıştı ve Süvari bey’in funda edin dediğini iletti. Telsize cevap gelmemişti ama 3. Kaptanın küfürleri köprüüstünden duyuluyordu..
Zincirimiz limana serilirken tornistanda geri gelmeye devam ediyorduk ve 9 kilit zincir bittiğinde kıç tarafa mesafe sorduğumuzda 3.kaptan kapağın rıhtıma olan mesafesi 50 metre dedi..
Bunu duyan Süvari bey nasıl olur diye söylenince komutayı artık bizim almamız gerektiğinin farkına vardık ve Çarkçıbaşımız ileri yol verdi ve 2.kaptan demir vira emrini verdi bu andan itibaren herkes barut gibiydi minimumda 2 saat daha fazla uykusuz kalacak olmanın stresi herkesin yüzünden okunuyordu.
Mükemmel yavaş bir şekilde demiri vira ediyorduk o an bu işi ikinci kez yapıyor olmamız ve 3. Kez de yapacak olmamız psikolojimizi alt üst etmişti.
30 dakikanın ardından ırgatın artık çalışamadığını fark ettik. Evet demir dipte birşeye takılmıştı..
Irgat hiçbir şekilde çalışmayınca Süvari bey pilota dalgıç istediğimizi söyledi ben de bu arada köprüüstüne beşinci kez çay getirdim.
Rus bir dalgıçı çağırdığımızda saat gece 2 idi ve bilenler bilir gelecek dalgıç çok büyük bir ihtimalle sarhoş olacaktı.
1 saat sonra gelen dalgıç sarhoş bir halde bottan denize düştü.. evet düştü sonra yüzeye çıkıp başüstünde bir halat hazırlanmasını istedi halatı gönderdik halatla birlikte aşağı indi ve halatı çapamıza bağladığını ve vira etmemizi söyledi biz vira etmeye başlayınca ırgat tık tık tık etti ve durdu geceleyin fenerle aydınlatılan baş manevra mahalli ırgat motorundan yükselen dumanlar ile birlikte bir anda zifirikaranlık olmuştu..
Burdan sonrası işi hemen bitirme ve uyuma düşüncesinde olan bütün ekip derin bir çaresizlik hissine kapıldık benim ortaya attığım fikir kıç taraftaki ırgata halat uzatmaktı başta herkese çok saçma geldi ama 20 dakika sonra en iyi fikir olmuştu.
Çapaya bağlı halatın diğer ucunu dalgıç botuyla kıç tarafa gönderdik.
Bütün olan biteni kıç tarafta söylemleriyle geçiren sinirli vardiya zabitimizin halatı vira ederken ettiği küfürlerin hepsi hala aklımda.
İşe yaramıştı! Halatı yani çapayı vira ediyorduk bir müsabaka kazanmış gibi sevindik. Çapa halatına bosayı ben vurdum ve onu babaya bağladık.
Çapamız bordamıza yapışık vaziyette rıhtıma kapağımızı koyduğumuzda güneş doğuyordu..
Aşağıdaki bölüme makale ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
YORUMLARINIZ
Yalana vergi yok tabi
İyi hikaye yazmışsın %40’ı sallama olsada hangi firma bu lider mi 😀
Yazan: Taner erol - 7.11.2021 14:48:59
At gülüm at
Herkes kaptanmış birde iş başa düşmüş de kontrolü ele almışlar, yaw he gülüm he at sen biz dinleriz
Yazan: Kemal kuru - 27.06.2021 10:50:33
Ne günlere kaldık
Herkes kaplanmış gemide 3. Kpt köprüüstünde yokmuydu :)
Yazan: Ce - 22.05.2021 21:35:09